Çocuk Ve Oyun


 
“Çocukların oyun oynamasını yasaklayalım.” demek,

“Önümüzdeki yıl yağmurun yağmasına engel olalım.”

demek kadar zihinsel çoraklıktır. * 

Çocuklar uyuma ve yemek dışında kalan zamanlarının neredeyse tamamını oyun oynayarak geçirirler.

Çocuk oynarken devamlı hareket halindedir. Bu sayede vücut hareketlerini kontrol etmeyi, konuşma ve zihinsel yeteneklerini geliştirmeyi, saldırgan huylarını ve haylazlığını yenmeyi öğrenir, birikmiş enerjisini boşaltır. Oyun hayal gücünü ve zekâyı geliştirir, kendine olan güveni pekiştirir. Ayrıca çocuk oyunla merakını giderir, nesneleri nasıl kullanacağını, tasarlamayı ve sınıflandırmayı öğrenir. Değerlendirme yapmaya başlar, öngörülerde bulunur ve sorun çözer.
 

Oyun oynamayı zaman kaybı olarak değerlendirmemek gerekir. Kimi anne baba, oyunu küçümser ve çocukları için farklı eğitsel faaliyetler arar. Hâlbuki çocuk oyun sayesinde sosyalleşir, diğer çocuklarla iletişim kurar ve kendini gerçekleştirir. Çocuk isteklerini, duygularını en açık şekilde oyun esnasında ifade eder. Çocuğunuzu oyun esnasında gözlemlemeniz, gizilgücünü (potansiyelini) keşfetmenize ve duygularını anlamanıza yardımcı olacaktır. Hatta çocuğunuzun sorunlarını çözmesine oyun ile yardımcı olabilirsiniz. Çünkü çocuklar birçok şeyi oyun ile kavrarlar.  Oyun ayrıca çocuğun sıkıntısını giderir ve saldırganlığını törpüler.

 
" Yaşam, çocuklar için başlı başına bir oyundur."

Günümüzde sokakta oynamak kültürü kalktığı için çocuklar oyunlarına evlerde devam etmek durumundalar. Çocuklar için oyun hayati bir ihtiyaçtır. Ev dağılıyor, kirleniyor, eşyalar zarar görüyor gibi sebeplerle çocukların oyunları kısıtlanmamalı veya birden bire kesilmemeli. Çocuğun şahsiyetine ve özel alanına saygı duyulmalı. Çocuklar için “gerçek hayat ve oyun” gibi bir ayrım söz konusu değildir. Çocuklar için yaşam, başlı başına bir oyundur. Çocuğunuzdan oyun sonrasında oyuncaklarını toplaması ve olağan düzeni sağlaması istenip gerekli yardım yapılarak çocuğun düzenli olması sağlanır, ortak yaşam alanlarını kullanması öğretilir ve kendi sorumlulukları fark ettirilir.

 

Oyun oynamanın, çocukların karakter ve zekâ gelişimi için en büyük fırsat olduğu bilinmeli. Ailelerin bunun farkında olup çocuklarının gelişimi için çaba sarf etmeli ve bu fırsatı değerlendirmeli. Montaigne’nin belirttiği gibi, “Çocukların oyunu oyun değil, onların en ciddi uğraşıdır”.

Oyun konusunda anne-babanın yapması gerekenler:

 
  • Çocukların oyun oynaması olağan karşılanmalı. Çocuğa yaşının üstünde sorumluluklar verilmemeli, ağır ders yükü altında çocukluğu geçiştirilmemeli.
  • Oyunları hiçbir zaman birden bire ve izinsiz kesilmemeli
  • Ceza olarak oyuncakları kaldırılmamalı
  • Oyuncaklarını sahiplenmelerine izin verilmeli Çocuktan habersiz oyuncaklar atılmamalı veya başkasına verilmemeli
  • Çocuğuna oyun arkadaşı olabilmeli
  • Çocuğunu yaşıtları ile iletişim kurabileceği parklar gibi doğal oyun alanlarına götürmeli
  • Çocuk oyunda beceriksizlikle eleştirilmemeli
  • Rekabet duygusu körüklenerek hırsa dönüştürmemeli

*- LES Mayıs 2006 SÖZ
  


 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OYUNCAK ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR